KÖYÜMÜZDE İLKLER
Bu yazımızda Yeniyapan köyü’nün aziz ve çokeski tarihinden Teknoloji adına yaptığı atılımları, bir diğer deyişle devrimleri biraz espiriyle karışık ele alacağız. Bu yolculuğa ilk olarak Radyodan başlamak uygun olur diye düşündük.
RADYO: 1950’lerde (Zumman) Ali KOCA Philips marka akülü Radyoyu köye getirmiş. Köyümüzde ‘’pilipis’’ marka takıntısı o zamanlardan kalmış olmalı. Köylü ajans dinlemek için Ali Amcayı modern bir haber kanalı gibi takip edermiş. Yine 1950’lerde Köyümüz öğretmenlerinden Mustafa DURMUŞ bir radyo getirerek köyümüzde teknoloji merakının bir basamağı olmustur.
PİLLİ RADYO: Mıgdat Amca’yla Battal Amca ve adına ulasamadığımız üçüncü bir kişi ortaklaşa almışlardır. O zamanlar Pilli Radyo, akülüye göre devrim sayılmaktadır.
GRAMAFON: Yeniyapan i.ö.okulunun arazisini de bağışlayarak büyük bir hayıra vesile olan Iğlı Abdullah getirmiştir. Radyonun kendi bildiğini okumasına karşın Gramafon isteğe göre hareket etmektedir. Böylece halk tabak dediği plak sayesinde iki türküden birini dinleme hakkını elde etmiştir. Bu hak köyümüzde demokrasinin ilk adımı olarak kabul edilebilir.
ELEKTRİK: 1985’te geldi. Hükümet yıl boyu köyümüzün duasını aldı, yıllar boyu da oyunu…
TEK HAT TELEFON: 1985’te elektrikle birlikte köyümüze teşrif etti. O dönemlerin fedekar, cefakâr muhtarları muhtar olmaktan çıkıp köylümün sekreteri oldu. ‘’santral çık aradan’’ muhabbetlerinin gündemde oldugu o dönem alka hizmet hakka hizmettir anlayışının doğduğu dönemdir.
TELEVİZYON: Paşa Mustafazade Hacı Bayram köyümüze tv getirerek Radyoların papucunu dama atan isim oldu ve tarihe böyle gecti. Çatıları 3 metre boyundaki çubuklu dev antenler süslemeye başladı. TV ile birlikte köyümüzde yeni bir kültür doğdu. Köycek Türkan ŞORAY’a, Cüneyt ARKIN’a hayranlığımız başladı. Cüneyt ağabeynin bir filmde öldüğünü gören bir kuşak ikinci filmde canlandığını görene kadar o buyuk Yeşilçam klasiğinin ardından yas tuttu, ağlayanlar oldu. İlk TV sahibi olan ailelerin evleri o kültürün beşiği oldular.
TELEFON: Dünya hangi çağdaydı bilinmez ama bizim köy iletişim çağına 1999’da sabit telefonların çekilmesiyle geçti. Tek hatlı muhtar telefonundan sonra ‘’ortak mülkiyetten özel mülkiyete geçiş’’ bu aşamada gerçekleşmiş oldu. İletişim çağının bireyselliği bize böyle yansıdı. Ayrıca muhtarın iş yükü de azalmış oldu.
ŞEBEKE SUYU: 2005’te yüce devletimizin bahşettiği en son nimetimizdir şebeke suyu. Üç ay akar dokuz ay dinlenir. O yüzden duamızı eksik etmeyiz dilimizden; ‘’ Allah, susuz günde çeşmelerimizi, kötü günde devlatimizi eksik etmesin…’’
AMİİİN!
- Bu Bir Hilmi TELCİ Çalışmasıdır.