BİNBOĞANIN TÜRKÜSÜDÜR SESİMİZ...

Bu sayfada sizlere köyümüzde hala yaşatılan ya da silinmeye yüz tutmuş örf-adet ve geleneklerimizden bahsedeceğiz.

BACA TAŞLAMA (DAM TAŞLAMA)
Baca taşlama yakın zamana kadar yaşamakta olan bir adetimizdir. Özünde toplumu birbirine bağlayan iletişimi güçlendiren bir adettir. Eski zamanlarda şatafatlı ve çoğu zaman gösterişe kaçan doğum günü kutlamaları olmadığından bir çok kişinin doğumu bu şekilde kutlanır ve tarih olarak kaydedilmezdi.
Bu adeti özetleyecek olursak; Yeni bebeği doğan ailenin doğum haberi köyde yayılmaya başladığı anda duyan çocuklar o ailenin evine gider ve hanenin damını taşlardı. Bebeği olan aile fertlerinden biri de dam taşlayan çocuklara hediyeler verir onların gönlünü hoş ederdi. Bu hediyeler genellikle mevsime göre yiyecek şeyler olurdu, kuru üzüm, ceviz içi, kak diye adlandırılan meyve kuruları olurdu.
Tarih kaydedilmediği için son zamanlara kadar köylüm doğum tarihini ''harman zamanı, patetes sökümü, koç katım zamanı'' olarak tanımlar ve öyle bilirdi.

SİNSİN OYUNU:

Sinsin, bel ki de Orta Asya’ dan beri devam etmektedir. Genellikle akşam yemeğinden sonra yahut kına gecesinden sonra düğün evinin yakınlarında genişçe bir
meydanına büyük bir ateş yakılır. Köyün bütün erkekleri geniş bir halka yapar, kızlar, gelinler
damlardan seyrederler ve bu curcunalı ortamdan uzaktadırlar.

Sinsin havası düz bir havadır. Dan dan diye bir hava tutturan davula zurna eşlik eder. Oynayanların durumuna göre seyir edenler, bir alkışlayıp, bir şiddetlenerek bazen çığlıklarla oyuncuları teşvik eder. Meydana tek tek çıkılır. Her oyuncunun ateşin etrafında en az bir tur atmasına fırsat verilir. Bu oyunun en güzel yanı ateş etrafında estetik hareketler yapmak ve oyuna giriş çıkışlarda başarılı ve centilmen bir şekilde devam etmektir.

Halka da bulunanlar meydandakini karşılamak için fırsat kollar. Oynayan da her an tetiktedir koşmak için. Oyunda sin sine geren, oynayana elle veya tepikle (ayak) vurmakta serbesttir. Meydandakinin karşı gelene vurma hakkı yoktur oynayanın amacı tekme yemeden oyundan çıkabilmektir. Ancak koşarak kendini koruyabilir. Belli bir saat sonra yaşlılardan biri ucu yanan odunu havaya atarak; paydos’ ... Der. Çoğu zaman kabul görür ve düğün normal seyrine döner.

ÖLÜNÜN İLK BAYRAMI:
Bayram öncesi vefat eden kadın ya da erkeğin ailesine(Bayram öncesi zaman önemli değildir.) Ölümden sonra gelen ilk bayramda ziyarete gidilir. Bu ziyarette Kuran-ı Kerim okunur. Rahmet dileklerinde bulunulur. Bayram ziyaretlerinde vefat eden zatın yakınları öncelik sahibidir. Amaç Ölen şahsı hayırla yad etmek, yakınlarına destek olmaktır. Bayramda tazelenen acıyı, hüznü eş dost ile paylaşmak temel gayedir.

GELİNİN CAM KIRMASI:
Gelin, erkek tarafının evine ilk geldiği zaman evin kapısında geline bir cam şişe, tabak vb kırılacak bir eşya verilir ve bunu kapı eşiğine vurarak kırması istenir. Gelinin bunu ilk vuruşta kırması beklenir. Bunun farklı anlamlar ifade ettiği çeşitli rivayetlerde mevcuttur ama en geçerli inanç ugursuzluklardan kurtulma anlamına gelen inançtır.

www.hilmitelci.tr.gg